22 Kasım 2012 Perşembe

elimde olan

Surdibi'nde Çilingir Muhabbeti

İnsanın kendi dili gibisi var mı diyerekten konuya girmek istiyorum. Bazen İngilizce yazmak yorucu geliyor bana, Türkçe gibi duygusal yoğunluğu fazla olan bir dil değil ve Türkçe'de bir kelimeyle tam olarak ruh halimi ifade edebiliyorken İngilizce'yle bunu başarmak 4-5 kelime kullanmamla ancak mümkün oluyor, tabi bu benim düşüncem. :)

Ve güzel anadilimizle edebiyatın ahenkli uyumunu yansıtan bir eserden bahsetmek istiyorum. Surdibi'nde Çilingir Muhabbeti.

'Surdibinde Çilingir Muhabbeti'ndeki öykülerin birçoğuna İstanbul'un renkleri, kokuları, sesleri ve tüm görünümleri sinmiş sanki. Genellikle İstanbul'un yoksul, sefaletle iç içe yaşayan gece insanlarının mekân tuttuğu Beyoğlu sokaklarının, Galata meyhanelerinin atmosferi sinmiş kitaba. Ayrıca, öyküler kökten değişme kararlarının alınımıyla son bulmaktadır. 

Kitap kısa öykülerden oluşmakta, kolay anlaşılır, ve farklı yörelerin gelenekleriyle harmanlanmış. Ben beğendim, tavsiyedir ;)